Baykar Teknoloji Lideri ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Batman Üniversitesi’nin düzenlediği ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ söyleşisi için kente geldi. Batı Raman Rektörlük konferans salonunda gerçekleştirilen söyleşiye Vali Hulusi Şahin, Rektör Vekili Prof. Dr. Rohat Cebe, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Geleceğin mühendis adaylarına geliştirmekte oldukları Bayraktar TB3 insansız hava aracı ve insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma ile ilgili bilgiler veren Selçuk Bayraktar, yarının teknolojisine bugünden hazırlanarak son noktayı yakalamanın mümkün olduğunu söyledi.
‘MUHAREBE SAHASINDA BİR DEVRİM YAŞANACAK’
2005’te Türkiye’nin savunma sanayisinde büyük oranda dışa bağımlı olduğunu ve aradan geçen 15 yılda robot uçaklar olan Bayraktar Mini İHA, Bayraktar TB2 SİHA ve Bayraktar Akıncı TİHA gibi milli platformlar ile bu alanda lider ülkelerden biri haline geldiğini belirten Bayraktar, “Biz, bugünün yarışını değil yarının yarışını bugünden öngörüp çalışarak, azami gayretle etikten ve ahlaktan ayrılmadan, misyonumuzu belirleyerek yola koyulduk. Siz de çalışırsanız, dünyanın en iyisini yapabilirsiniz. Hep buna inanın. Baykar serüvenine yüksek teknoloji üzerine çalışmalarla başladık. Nasıl ve niye sorularını öne çıkararak çalışmalar yaptık. Asıl olan tasarım, yazılım ve bilgidir. Biz tasarımları hep özgün yaptık ve sistemleri milli olarak geliştirdik. Geliştirdiğimiz yeni uçakların devreye girmesiyle muharebe sahasında bir devrim yaşanacak. Baykar, şu anda dünyada en çok insansız hava aracı ihraç etmiş olan firma. Dünyada da, Türkiye alanda ilk üçte diyebilirim. 19 ülkeyle ihracat sözleşmesi imzalandı ve birçoğuna ihraç edildi” diye konuştu.
‘MİUS 6 TON AĞIRLIĞINDA BİR UÇAK’
Ülke gündemindeki yerli Muharip İnsansız Uçak Sistemleri (MİUS) hakkında da konuşan Selçuk Bayraktar, şunları söyledi:
“Şu an geliştirme faaliyetlerimiz devam ediyor. ‘Kızılelma’mız olan MİUS yaklaşık 6 ton ağırlığında bir uçak. Bizim için kolay olanı seçmemek, inancımız gereği bildiğimiz doğrudan gitmiş olmak en büyük avantajımız haline dönüştü. Biz yıllarca terörle mücadele bölgelerinde askerlerimizle birlikte omuz omuza çalışarak bu sistemleri en hızlı ve seri şekilde geliştirmeyi hedefledik. Sahada askerlerle birlikte bu teknolojiyi geliştirmiş olmak dünyanın en iyisini yapmamızı sağladı. Uçan arabalar için de dünyada çok fazla girişim var. Bugün halihazırda ortaya çıkmış bir ürün yok ama tüm bu teknolojik gelişmenin, bizim de insansız hava aracı serüvenin geldiği nokta olarak ismini ‘Cezeri’ koyduğumuz akıllı uçan arabalara doğru gittiğini söyleyebiliriz. Nasıl ki cep telefonları hayatımıza girdiği günden beri sayısı hiç azalmadı, artarak devam ettiyse benzer şekilde bu akıllı dronların adım adım hayatımızı kolaylaştıracak şekilde geleceğini görüyoruz. Şu anda insansız hava araçları deyince savunma sanayisi akla geliyor. Bütün yüksek teknolojinin temelinde savunma sanayiini görüyoruz. Mesela internet sadece askeri alanlarda kalacak olsa çok daha etkisiz, bugün olduğu gibi bütün dünyayı ilgilendiren bir unsur olarak hayatımıza girmeyecekti. Ne zaman ki sivil sahaya gidiyor o zaman çok daha büyük bir etkiyle hayatımıza tesir ediyor.”